Çeşitlilikten doğan istikrar ve yönetimde risk alabilme yeteneği, iş hayatına dinamizm getirir
İstatistikler dünyada kadınların iş dünyasından politikaya, bilimden sanata her alanda nüfusa oranlandığında yeterince yer almadıklarını ortaya koyuyor. Oysa dünyanın dengesi, çeşitlilik ve bu çeşitliliğin sağladığı istikrar üzerine kuruludur. Her alandaki çeşitliliğe katkıda bulunmak üzere, cinsiyet temsilindeki dengenin de çok olumlu sonuçlar getireceğine inanıyorum.
Buna bağlı olarak kadınların iş dünyasında da daha çok temsil edilmesini ve daha aktif olmasını arzu ediyorum. Bunun için en temel unsurların eğitim ve donanım olduğuna inanıyorum. Ancak başarı için bunlar tek başına yeterli olmuyor. Eğitim ve donanımın yanı sıra, güven ve cesaret ile yola çıkmak gerekiyor. Kadınların hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da aktif rol alması için toplumu eğitmek, onlara toplumsal özgüvenle cesaret kazandırmak ve zorlukları değil, fırsatları görmelerini sağlamak gerekiyor.
Ben bir kadın yönetici olarak diğer pek çok konuda olduğu gibi, çalışanlarına eşit haklar sağlama konusunda da doğru uygulamalara imza atan, çeşitliliği önemseyen Anadolu Grubu’nun bir yöneticisi olmaktan çok memnunum. Anadolu Grubu sadece kadın/erkek dengesinde değil, yönetim tarzlarında da farklılıkları ve çeşitliliği kucaklayan bir anlayışa sahip. Grubun zengin kültürünü korumada ve bu kültürü daha da zenginleştirmede bu anlayışın büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Çünkü her yöneticinin kendine özgü bir dinamizmi vardır. Ben, sonuçlara ulaşırken süreci de doğru yönetmeyi tercih eden bir yöneticiyim. Bununla beraber yenilikleri izleyip, gereğinde ortaya, risk alabilen bir yönetim tarzı koyabilmeye de önem veriyorum. İşte süreçlerin önemi de aslında burada ortaya çıkıyor. Süreç boyunca elde ettiğiniz veriler, en doğru kararı almanızda yardımcı oluyor. Elbette her karar bir risk taşıyor, ancak risk taşıyabilmek lider olmanın gereği. Eğer olumsuz sonuçları düşünerek tereddüt ederseniz, adım atamaz ve olumlu sonuçlar üretme şansınızı da yitirirsiniz.
Ben iş yaşamımda ekip çalışmasına önem veriyor, bunu teşvik ederek nihai iş başarısını getirecek önemli faktörün lider ve ekibi arasındaki karşılıklı güven duygusu olduğuna inanıyorum. Ekibimi sadece bana raporlama yapan kişiler olarak görmüyorum. Tüm paydaşlarımızı da, her zaman ekibimizin birer parçası olarak kabul ediyorum. Bu yüzden çalışanlarımız ve paydaşlarımızla olabildiğince açık ve şeffaf iletişim içinde olmaya özen gösteriyorum. İnsan yetiştirmeye de çok büyük önem veriyorum. Arkadaşlarıma çoklukla “sen benim yerimde olsaydın ne karar verirdin?” diyor ve onları da konuları geniş açıdan değerlendirmeye teşvik ediyorum.
Bütün bunların ışığında; biz Efestur’da güçlü bir takım çalışması, güven ve cesaret ile yola çıkıyor, bu yolculukta heyecanımızı kaybetmeden ilerliyoruz.
Sevgi ve saygılarımla,