Değerlerimizle tek vücuduz
Anadolu Grubu’nun bir parçası olan McDonald’s Türkiye’nin bir çalışanı olarak, yaptığımız her işte adil ve eşitlikçi bir yaklaşım benimsediğimizi söyleyebilirim. Bu yaklaşımımızın toplumun her alanında benimsenmesi gereken sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğuna inanıyoruz.
McDonald’s Türkiye, çalışma hayatında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla pek çok çalışma yürütüyor. 2015 yılından bu yana kadın istihdamını artırmaya yönelik olarak yürüttüğümüz çalışmaları buna güzel bir örnek olarak gösterebilirim. 2017 yılında ilave bin kişi istihdam hedefiyle her restoranda minimum iki-üç orta yaş ve üzeri kadın istihdam edildi. Bu kişilerin bir kısmını da anneler, ev kadınları oluşturuyordu. 2018 yılında kadın çalışan sayısını artırmaya yönelik Hanımeli Teşvik Programı’nı hayata geçirdik. Böylece daha önce çalışma hayatına katılamamış ama meslek edinmek ve iş hayatında sorumluluk almak isteyen her yaş grubundan kadına fırsat yarattık. Şu anda McDonald’s’ın merkez ofis ve restoranlarında toplam çalışan sayısının yüzde 33’ü kadın. Merkez ofisimizin üst yönetiminde kadın oranımız ise yüzde 60’ın üzerinde. Toplumsal cinsiyet eşitliğini farklı proje ve çalışmalarımızla desteklemeye devam ediyoruz. 2020 yılında Hanımeli projemizin relansmanını yaptık ve üç yıl içinde kadın çalışan oranımızı yüzde 51’e çıkartma hedefimizi açıkladık. Bu dönemde Kadın Sürücü isimli projemiz kapsamında paket servis yapan sürücülerimiz arasında kadınların sayısını artırıyoruz.
Fırsat eşitliğinin yalnızca şirket içinde değil hayatın her alanında olması gerektiğine inanıyoruz. Geçen yıl Türkiye Futbol Federasyonu ile imzaladığımız iki yıllık sponsorluk anlaşması kapsamında A Milli Erkek ve Kadın Futbol Takımları’nın “Lezzet Sponsoru” olduk. Hem milli birlik ve beraberliği vurguladık hem de kadınlara desteğimizi gösterdik. Kadın millilerin maçlarını canlı ekrana getirerek sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik ve farkındalık yaratma konusunda öncü olduk. Kadın futbolcuları özellikle destekliyor, bilinirliklerinin artması ve futbolun erkek egemen bir spor olduğuna dair ön yargıların yıkılması için gayret ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu projelerdeki en büyük amacımız hem sporda hem de hayatın diğer alanlarında kadınları cesaretlendirmek.
Müşterilerimizin, çalışanlarımızın, iş ortaklarımızın, kısacası dokunduğumuz tüm toplulukların çıkarlarını önemsiyor, bu doğrultuda çalışıyoruz. Bu kapsamda JCI Avrasya ve BlindLook iş birlikleriyle görme engellileri özgürleştiren ve hayatı onlar için daha engelsiz kılan iki sosyal sorumluluk projesini 2020 yılında hayata geçirdik. Sesli yol tarifleri, sesli menüler ve restoranların fiziki özellik bilgilerinin paylaşılmasıyla McDonald’s restoranları görme engelli bireyler için daha erişilebilir bir hale geldi. Bu sayede görme engelliler başkalarına ihtiyaç duymadan McDonald’s lezzetlerine daha kolay ulaşabiliyor. McDonald’s çalışanları olarak, Grubumuzun da değerleri doğrultusunda iyi birer marka elçisi olmaya özen gösteriyoruz. İyi ürün hazırlayıp sunmayı, iyi insan ve iyi komşu olmayı önemsiyoruz. Misafirlerimize ve çalışanlarımıza verdiğimiz sözü tutarak, toplumdan aldığımızı yine topluma veriyoruz. Toplum içinde var olmaya çalışan engelli kişilerin restoranlarımızda işe alımının yapılması ve bu çalışan grubunu iş gücünde tutmaya yönelik öncelikli hassasiyetlerin tanınmasını sağlıyoruz.
Kendi adıma adil ve eşitlikçi bir yaklaşımı benimsemiş, fırsat eşitlikleri konusunda farkındalığın yüksek olduğu bir organizasyonda yaklaşık 4 yıldır mutluluk ve gururla görev yaptığımı söyleyebilirim. Hem destek ofisimizde hem de restoranlarımızda hikayesiyle ilham veren pek çok kadın var. Birçoğu ekip üyesi olarak başladıkları McDonald’s’ta yöneticiliğe yükselmiş, böylece diğer kadın çalışanlarımıza da örnek oluyor ve ilham veriyorlar.
Sürdürülebilir başarı için vazgeçilemeyecek gerçeklerden biri de değerlerimize sahip çıkmak. İçinde bulunduğumuz çağda insana her alanda en iyiyi sunabilmek için hem bu değerleri yaşatmak hem de toplumsal faydayı çoğaltmak görevi hepimizin.