Dijitalleşen yaşamdan, yeni dünyaya bakış…
‘Dünya artık dijitalleşiyor’ demek son yılların en popüler söylemi oldu. İçinde bulunduğumuz çağda; analogdan dijitale, monologdan diyaloğa ve endüstriyel ekonomiden, bağlantı ekonomisine geçişi yaşıyoruz.
Radyonun tek haber alma aracımız olduÄŸu günleri hatırlayalım. Tek taraflı bir iletiÅŸim… Anlatıcı ve dinleyici iliÅŸkisi…
Ardından, televizyonun hayatımıza girmesiyle radyonun hayal dünyamızda yarattığı etki sona ererek yerini görsellikle algıladığımız iletişim modeline bıraktı. Televizyon, tek kanalla bile olsa, bir anda radyonun yerini aldı, hayal gücümüz de görsel şölen sunan TV’nin esiri oldu.
Kitleleri çok çabuk harekete geçirebilen televizyonun gücünü ve haber verme alanına getirdiÄŸi hızı yakın zamanda daha da çok hissetmeye baÅŸladık. Dünyanın herhangi bir köşesinde olan bir olayı öğrenmemiz artık sadece dakikalar alıyor. Dünya artık, ünlü iletiÅŸim kuramcısı, Marshall McLuhan’ın 1960’ların başında yazdığı kitaplarında bahsettiÄŸi meÅŸhur “Global Village”, yani küresel köy, haline geldi. Bunda televizyonun çok önemli rolünü unutmamak gerek. Haberin hızla tüm dünyaya yayılmasının bir örneÄŸi, 2011 yılında ne yazık ki üzülerek ve çaresizce canlı yayında izlediÄŸimiz ,Japonya’nın kuzeyinde meydana gelen deprem ve ardından yaÅŸanan tsunami ile görüldü. Çaresizce, sadece bir haber olarak izlediÄŸimiz o doÄŸal afet anları, iletiÅŸimin geldiÄŸi noktayı hatırlatıyor bize. Ä°nternetin hayatımıza girmesiyle insan, mecranın karşısında durmaktansa içine dahil olan, onu kiÅŸiselleÅŸtiren ve içerikle etkileÅŸime girebilen bir hale dönüştü. Böylece interaktivitenin de eklendiÄŸi dijital bir hayatın içine dahil olduk. Bilgisayar ekranlarımız artık televizyon, radyo, müzik seti hatta telefonlarımız dahi birer medya aracı.
Gelelim ÅŸimdi dijital hayata… Dijital medyanın hayatımıza hızla giriÅŸini kabul etmek bir yana, artık onsuz olamayan bir nesil ile beraber yaşıyoruz. Türkiye gibi nüfusunun çoÄŸunluÄŸunu 30 yaÅŸ altı kiÅŸilerin oluÅŸturduÄŸu ülkelerde durum, önümüzdeki yıllarda daha farklı olacak. TÜİK’in projeksiyonuna göre, 2023 yılında 8.6 milyon olacak yaÅŸlı nüfus (65 ve üzeri yaÅŸtakiler), 2050’de 19.5 milyona, 2075’te ise 24.7 milyona ulaÅŸacak. YaÅŸlı nüfusun toplam nüfusa oranı 2023 yılında %10.2 iken, 2050’de bu oran % 20.8’e, 2075 yılında ise %27.7’ye yükselecek. Bu projeksiyon bize kısaca ÅŸunu özetliyor. Åžimdinin Y ve Z jenerasyonu olarak adlandırılan gençler, ilerinin ebeveynleri, yöneticileri, bürokratları olacaklar ve dijital medya ile hayatın içinde varolacaklar. Thomas Freidman’ın ‘Dünya Düzdür’ kitabında bahsettiÄŸi gibi 1800’lü yıllarda baÅŸlayan ve 2000’lere kadar devam eden küreselleÅŸme deÄŸiÅŸim süreci, dünyayı orta boydan küçük boya indirdi. Artık iletiÅŸim parmaklarımızın ucunda sadece…
Öyle ki, bugün tüm dünyada mobil telefon sahipliği 4.8 milyar adetle, diş fırçası sahipliğini geride bırakmış durumda. Üstelik 2020 yılına kadar, etrafımızda 50 kat daha fazla veri olacağı tahmin ediliyor.
Bu dijital devrim, iletişimin boyutlarını yeniden şekillendiriyor. Bilgiye ulaşmanın artık 7 gün 24 saat ve ‘sınırsız’ şekilde gerçekleşebildiği günümüzde, pazarlama ve marka iletişimi de buna paralel olarak evrim gösteriyor.
2013 Sosyal Medya Pazarlama Sektörü Raporu’na göre (Social Media Marketing Industry Report), pazarlamacıların yüzde 86’sı sosyal medyanın işlerinin önemli bir parçası olduğuna inanıyor. Hızla yatırım alan dijital mecralarda, markaların ve bireylerin doğru iletişim kurabilmesi için doğru bir plan ve strateji uygulamak gerekiyor.
Ne yardan ne serden; çözüm bütünleşik yaklaşımda
Ülkemizde dijital mecralar ile geleneksel mecraların mevcut konumlarına baktığımızda, bütünleşik bir iletişim yaklaşımı benimsememiz gerektiğini açıkça görüyoruz. Sonuçta ne dijitalden ne de gelenekselden vazgeçecek durumda değiliz.
Dolayısıyla konuya, bir ‘anne’ açılımı getirmek isterim. Bir yanda büyük çocuğumuz yani geleneksel medya; diğer yanda ise evin küçük, yaramaz çocuğu yani dijital medya var. İkisi de bizim için önemli ve vazgeçilmez. Dolayısıyla bizim marka iletişimcileri olarak görevimiz, birlikte sinerji yaratarak büyümelerini ve birlikte yaşamlarını devam ettirmelerini sağlamak.
Anadolu Grubu dijital dünyada…
Ãœlkemiz iÅŸ dünyasının köklü kurumlarından olan, “Anadolu’yu Dünya’ya, Dünya’yı Anadolu’ya baÄŸlayan yıldız” olma vizyonuyla çalışan Anadolu Grubu da bu bakış açısıyla dijital dünyaya yelken açtı. Anadolu Grubu Kurumsal ve Anadolu Grubu Kariyer sosyal medya hesaplarımızın aktif kullanımı ile Anadolu Grubu ve Grup ÅŸirketlerimiz arasında sosyal bir sinerji ortamı yaratıyoruz.
Bugün 18 ülkede yaşayan, 29.000’e yakın nüfuslu ailemizin uluslararası blogunu açmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu süreçte gerek Grup şirketlerimizdeki çalışma arkadaşlarımızdan gerekse Grup dışından gördüğümüz ilgi bizi son derece mutlu ediyor ve ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir kez daha bize gösteriyor.