DijitalleÅŸmek ya da dijitalize olmak
Günümüzde, dijitalleşme ile dijitalize olmak kavramlarının birbirleriyle sıklıkla karıştığını görüyoruz. Tanımlamak gerekirse, dijitalize olmak; iş süreçlerinin analogdan dijital bir forma aktarılmasıyken, dijitalleşme; yeni gelir yaratmak, değer yaratacak fırsatları ortaya çıkartmak için iş modellerinin dijital teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesi, dijital işe geçişin bir aşamasıdır.
Bu noktada aklınıza şu sorunun gelmesi çok doğaldır: ‘Dijitalize ola ola dijitalleşebilir miyiz?’ Bunun yanıtı çok net olarak ‘Hayır, dijitalleşemeyiz’dir. Bizler, sahip olduklarımızı -mevcudu- dönüştürmeye çalışırken, dünya tahmin ettiğimizden çok büyük bir motivasyonla birbirine yakınlaşıyor ve daha hızlı şekilde dönüşüyor. Dünya, mevcudu zaten yıllar önce değiştirmeye başlamış olarak bugün, sektörlerin birbirlerini nasıl değiştirip dönüştürebileceklerini konuşuyor. Dönüşüm o kadar hızlı ki, 2000 yılından beri, Fortune 500 şirketlerinin R’sinin bugün olmadığını söylemek konunun önemini ifade edebilecektir.
Değişmeyelim dönüşelim
Sektörler büyük bir hızla dönüşürken, bu sektörlerin oyuncuları da sürecin gerisinde kalmamak için büyük bir hızla iş yapış modellerini ve bakış açılarını bu dönüşüme uyumlu hale getirmeye çalışıyorlar. Artık şirketler, gerçek anlamda dönüşüm süreçlerini tamamlayana kadar, yeni kurulmuş bir start-upın bile pazarda rekabet yaratabileceğinin ve bir anda marka değerini artırarak pazarın gidişinde etkili olabileceğinin farkındalar.
Yeni iş gücünüzle tanışın: Liquid Workforce
Hemen hemen bütün sektörlerdeki büyük firmalar, dijital çağdaki dönüşüme ayak uydurmak için çok çeşitli araçlara ve teknolojilere yatırım yapıyorlar. Teknolojilere sadece toptan dönüşüm yapacak araçlar olarak bakmıyorlar, aynı zamanda çalışanlarını, projelerini ve tüm organizasyonlarını yüksek adapte gücü olan ve dönüşüme hazır hale getirecek olan bir araç olarak da görüyorlar. Bu firmalar, gerekli olan yaratıcı düşünce ve inovatif fikirler ile dönüşüme liderlik edebilecek, dünyadaki gelişmelerden haberdar, günü değil geleceği kurtarmak üzere düşünen ve üretmek isteyen insan gücünün önemini daha iyi anlıyorlar.
Gelin bir de bugünün şirketlerinin, gelecekte neye dönüşmesinin hedeflendiğine bir bakalım:
– Silolar halinde yapılan ve kiÅŸilere odaklı genellikle mühendislik, satış, pazarlama, tasarım gibi iÅŸ alanlarının yerine, analitik tahmin ve analizler ile karar veren, kiÅŸilerin kilit nokta olmaktan çıktığı veri odaklı firma yönetimi
– Firmanın hali hazırda yatırım yaptığı teknoloji ve araçlar için verilen eÄŸitimler yerine, sürekli geniÅŸ ve farklı alanlarda verilen eÄŸitimler
– Parçalara ayrılmış iÅŸgücü yönetim araçları yerine, dış kaynak insan kaynağının ve internetteki ortak platformların kullanıldığı dışa açık yapılar
– Çalışanların inovasyon ve giriÅŸim yapmaları için desteklendiÄŸi sürekli inovasyon düşünce modeli
– Düşük düzeyde iÅŸbirliÄŸi yerine, iÅŸbirliÄŸinin desteklendiÄŸi, daha çevik ve nitelik paylaşımı üzerine kurulu proje odaklı çalışma grupları
Yaklaşık 15 yıldır Almanya, Rusya, Amerika, İngiltere ve Türkiye’de inovasyon, girişimcilik ve dijital dünyada aktif olarak projeler üreten ve ekosistemin oluşmasına katkı sağlayan biri olarak dönüşümün, kararlı adımlarla ve şirketin tüm çalışanlarına aynı heyecan verilecek şekilde yapılması gerektiğine inanıyorum. Parça parça yapılan, bütünsellikten uzak çalışmalar, birçok örnekleri gibi hız yerine yavaşlamayı ve hatta gerilemeyi beraberinde getirebilmektedir.
Peki bireysel olarak siz nasıl dijitalleşiyorsunuz?