
Ekonomiye kazandırılacak kadınların üreteceği değeri hayal edebiliyor musunuz?
Türkiye’de iş hayatında kadınların sayısı giderek artıyor. Yönetim kademelerinde kadınların adını artık daha çok duyuyoruz. Hatta Türkiye’de, kadın yönetici sayısı yüzde 30’lara çıkmış durumda. Ancak hala dünya ortalamasının çok altındayız.
İş gücünde kadının varlığının ekonomik değerini, yaşadığımız bu yeni yüzyılda keşfettik diyebiliriz. Birçok nedenden dolayı bu değerli kaynağı göz ardı ettik. Ancak bugün, gelecek ekonomisinde kadının iş yaşamındaki rolünü artırmak global ve kurumsal şirket politikalarında çok önemli bir yer tutuyor. En yapıcı adım ise, bu vizyonun artık ülkeler için devlet politikalarına dönüşmüş olması. Kadınlarımızın eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım oranı artıyor. Lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34 iken bu oran yükseköğretim mezunları için yüzde 71’in üstünde.
İş dünyasında cinsiyet eşitliğini kurduğunuzda, kadınların aleyhine açık olan ara kapatıldıkça ekonomik büyüme beraberinde geliyor. Son yıllarda yayınlanan birçok rapor ve araştırma gösterdi ki; kadınların güçlendirilmesiyle Gayri Safi Milli Hasıla artışı, büyüme ve eğitim düzeyinin yükselmesi arasında doğrudan bağlantı var. Okula giden kız çocuğu yüzde 10 daha fazla arttıkça, o ülkenin gayrisafi yurtiçi hasıla ortalaması da yüzde 4 artıyor. Bir kız çocuğu eğitim aldığında yoksulluk döngüsünü tek bir nesilde kırmak için adım atmış oluyorsunuz. Dünya genelinde halen okula gitmeyen 130 milyon gencin yüzde 70’i kızlardan oluşuyor. Ekonomiye kazandırılacak bu gençlerin üreteceği değeri hayal edebiliyor musunuz?
İçinde bulunduğum sektöre baktığımda ise finans sektörünün kadın işgücünün öne çıktığı sektörlerin başında geldiğini söyleyebilirim. Oran uzun yıllardır yüzde 50’ler seviyesinde ve ben bunun nedenini sektörümüzün kurumsal bir yapıya sahip olmasına bağlıyorum. Önümüzde çok net bir başarı öyküsü var. Finans sektöründe kariyer yolları ve terfiler öznel değerlendirmelerden çok başarıya, performansa ve tecrübeye dayalı olarak belirleniyor. Bu da cinsiyet farkı olmadan çalışanların, eşit koşullarda kendilerini geliştirmelerine ve kariyerlerinde ilerlemelerine imkan tanıyan bir ortam yaratıyor. Bir sektörde kurumsallık yerleşmiş ise işgücü kullanımında da eşitlik kendini açıkça gösteriyor. Kurumsallaşmanın temeli ise yine eğitimden geçiyor.
Kurumsallaşmanın yanı sıra bir kadın yöneticinin veya çalışanın kariyerini etkileyen en kritik faktörün, aile ve sosyal hayatından aldığı destek olduğunu düşünüyorum. Kadınlar kariyerlerinde belirli bir aşamaya gelmeden önce iki önemli eşikten geçiyorlar. Birincisi okul sonrası ilk çalışma hayatına başlama dönemi, diğeri ise evlilik ve çocuk sonrası kariyerine devam kararı. Her iki aşamada da çalıştığı kurumda kariyer yolları açık olsa bile aile veya sosyal hayatındaki etkenler onun önünü kesebiliyor. Kurumsal bir yapının yanı sıra, kadın bu alanlarda da eşit şartlara ve eşit desteğe sahip olduğu sürece ilerleyebiliyor. Kadın olmanın doğasında annelik içgüdüsünün getirdiği mücadele ve sabır var. Tabii bir de en önemlisi empati yeteneği. İş dünyasında sunulan imkan ve şartlar eşitlendikçe bu özelikleri kadınları liderliğe daha da yaklaştırabiliyor.
Anadolu Grubu, Türkiye’nin en önde gelen gruplarından biri ve Kasım 2014 sayılı Capital dergisi araÅŸtırmasına göre Anadolu Grubu, Türkiye’nin en fazla kadın yönetici sayısına sahip holdingi. Bu baÄŸlamda, böyle büyük bir bilgi ve deneyime sahip olan grubun bir çalışanı/yöneticisi olmaktan gurur duyuyorum. Anadolu Grubu’nda, cinsiyet eÅŸitliÄŸi, bir deÄŸer olarak en üst sırada, kurum kültürünün içine yerleÅŸmiÅŸ durumda. Bunu kültürünün bir parçası haline getirmiÅŸ ÅŸirketler sadece Türkiye deÄŸil dünyada bile sayılıdır. Genel Müdür olduÄŸum ABank’da ise üst düzeyde kadın yönetici sayımız 4, orta kademe kadın yönetici oranımız yüzde 50 seviyelerinde. Bu herhangi bir pozitif ayrımcılık içermeden tamamen performans ve baÅŸarıya dayalı olarak gerçekleÅŸmiÅŸ bir geliÅŸim. EÅŸitliÄŸinin deÄŸerini gören ve yatırımlarını buna göre yapan bir felsefeye sahibiz. Söz konusu tablonun, grubun sürdürülebilirlik vizyonu ve kurumsal bakış açısıyla doÄŸrudan baÄŸlantılı olduÄŸunu düşünüyorum.
Sevgi ve saygılarımla,