İş hayatında kadın olmak
İş hayatında başarının, disiplinli çalışmak, üretken olmak, öğrenmeye açık olmakla ve aynı hedefe kilitlenmiş insanların ortaya çıkardığı iyi bir ekip çalışması ile mümkün olduğuna inanıyorum. Başarı cinsiyetle ilgili bir şey olmadığı gibi, tek başına gerçekleşen bir şey de değildir, iş hayatı bir takım oyunudur ve eğer bir başarıdan söz edilecekse ben ekibimle birlikte başarılıyım. İşimi gerçekten çok severek yapıyor olmam ve açık iletişim, ortak akıl tercihim iş hayatında beslendiğim ve bana güç veren değerlerdir.
Kadın bir genel müdür olarak, cinsiyetimin bana bir avantaj ya da dezavantaj getirdiğini düşünmüyorum. Elbet bunda çalışmış olduğum kurumun kültürünün, çalışanına yaklaşımındaki demokratik tutumunun da etkisi var. İş yaşamına başladığım yıllarda hem yurt dışında hem yurt içinde birlikte çalıştığım üst düzeyde kişilerin çoğunluğu erkekti ve çok az kadın yönetici bulunuyordu. Türkiye’den Rusya’ya yönetici olarak atandığım zaman, orada hem hayretle hem de gıpta ile karşılanmıştı. Bununla ilgili şahsım, grubum ve ülkem adına hep gurur duydum. Anadolu Grubu’nun kurum kültürü dil, din, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden ‘önce insana hizmet’ etmeye dayanır. İş yaşamında eşitlik ilkesine inanan bir kurumun çalışanı olduğunuzda nitelik ve yetkinliklerinizi geliştirdiğiniz ölçüde yönetim kademeleri için değerlendirilmeye alınacağınızı bilirsiniz. Ve bu çalışanlar arasında güven duygusu yaratır.
Son yıllarda ülkemizde üst düzey kadın çalışan sayısının artış gösterdiğini görmekle beraber, bunun daha da artması gerektiğini düşünüyorum. Günümüz iş dünyası kadının üst yönetimindeki başarılarını fark ettikçe sayının giderek artacağına ve kadınların iş hayatında olmasının daha adil ve daha gelişmiş bir toplum için şart olduğuna inanıyorum.
Sevgi ve saygılarımla,