Ayşe Kırımlı / Adel Kalemcilik Pazarlama Direktörü

Sponsorluk ve kurumsal sosyal sorumluluk… Özellikle son yıllarda hemen hemen tüm şirketlerin gündeminde olan kavramlar… İç içe geçmiş, benzer gibi görünse de aslında birbirinden tamamen farklı kavramlar.

Kurumsal sosyal sorumluluk şirketlerin kurumsal vatandaşlar olarak kendi inisiyatifleriyle gönüllü olarak gerçekleştirdikleri uygulamaları kapsar. Burada amaç kurumun tüm paydaşlarına karşı “etik” ve “sorumlu” davranarak topluma katkı sağlamaktır. Ancak bir kurumsal sosyal sorumluluk projesinin başarısı, oluşturduğu “sosyal etki” ve “sürdürülebilirliği” ile doğru orantılı olmalıdır. Devamını oku →

Tunahan Şen / Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi

Anadolu Vakfı, mentorluk programını başlatmadan önce mentorluk hakkında detaylı bilgiye sahip değildim. Programın başlaması ile aslında farkında olmadan bu tür bir çalışmayı kendi başıma sürdürmeye çalıştığımı gördüm. “Bin bilsen de bir bilene danış.” atasözünü kendine düstur edinmiş biri olarak zaman zaman öğretmenlerime ve büyüklerime çeşitli konular için danışıyorum. Fakat bu program ile mentorluk kavramını çok daha ileriye götürdüm ve profesyonel olarak ele aldım. Kendimi daha iyi tanıma fırsatım oldu. Kariyerimin çok farklı yönlere gidebileceğini gördüm. Ayrıca yeni bir hobi kazandım.  Tabi tüm bunlarda, mentorum Prof. Dr. Metin Çakmakçı’nın emeği göz ardı edilemez. Devamını oku →

Yağız Yücel / Anadolu Grubu Kurumsal İlişkiler ve Medya İletişimi Yöneticisi

Kabul etmeliyim ki yemek yemek benim için hiçbir zaman karın doyurmaktan ibaret olmadı. Benim için önce insanın masada gözü doymalı. Bir restorana girdiğimde, masaların konumundan duvarda asılı resimlere, peçetelerin renginden çatal bıçakların masada durup durmadığına kadar her ayrıntıya dikkat ederim. Benim için bunların hepsi, yemeğin lezzetini destekleyen bütünün birer parçalarıdır. Yurt dışında bu deneyimin bütününe “Fine dining” diyorlar. Yemek yeme ritüeline olan bu merakım sayesinde genelde bugüne kadar çalıştığım şirketlerimin çoğunda öğle yemeklerini çevre restoranlarda yerdim. Öğle arasında bir saatlik zamanda yemekten ve iş arkadaşlarımla sohbetten en fazla nasıl keyif alırım diye düşünürdüm. Ta ki, Anadolu Grubu’nda çalışmaya başlayana kadar. İlk iş günümde, “Bu yemekhanede bir tatil köyü havası var” dedim. Konsepti ve yemeklerin lezzetini deneyimleyince ise burasının aslında bir “Yemekhane” olmadığını anladım. Devamını oku →

Özlem Güsar / Lüks Marka Danışmanı

Dünyanın değişimine paralel olarak yeni lüksün tanımı da değişiyor ve şatafatın ve gösterişin yerini; kalite, deneyim, keyif alıyor. İtalya’nın en iyi mücevher markalarından Buccellati ailesinden Rosie Buccelatti “Lüks sadece parayla ilgili değildir, bir insanın hayatındaki en özel anlardır ve  biz bunu yaratmaya çalışıyoruz’ diyor. Lüks markalar liginde dünyanın en yüksek marka değerine sahip ikinci şirketi Hermes’ten Christian Blanckaert “Hérmes lüks işinde değil, hayal işindedir. Varlık sebebi keyiflendirmek ve süpriz yapmaktır” diyerek markasının duruşunu anlatıyor. Çok özel şatoların otel olarak birleşiminde oluşan Relais & Chateaux’un CEO’sunun tanımı ise belki de lüks dünyadaki gelişmeleri en iyi açıklayan bakış açısı “Lüks artık pahalı olan değil, lüks artık sizi ruhen ve zihnen zenginleştiren bir şey olacak.” Devamını oku →