Meyvelerimizde her çalışanın fikri, emeği ve duygusu var
Ülkemiz tarımın kalbinin attığı bir coğrafyada yer alıyor. Anadolu Grubu ve Anadolu Etap olarak, insanın varoluşu için kritik öneme sahip olan tarımla bağımız, temelini her zaman insanı odağa alan bakış açımızdan alıyor. Çiftliklerimizde yaptığımız her işte, insana ve insanın varoluşu için kritik öneme sahip olan çevreye ve diğer canlılara nasıl bir fayda sağlar, olumsuz durumları nasıl iyileştirir ve bu ekosistemi nasıl sürdürebiliriz sorularını kendimize sorarak ilerliyor; tüm tesis ve fabrikalarımızı da bu doğrultuda kuruyoruz. Doğa, doğal kaynaklar ve insan arasındaki dengeyi en verimli şekilde koruyarak gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz.
Anadolu Etap’ın Balıkesir’deki Tahirova Çiftliği’nde Plantasyon Operasyonları Yöneticisi olarak çalışıyorum. Çalışmalarımızda her daim ‘’İnsanımıza en iyiyi sunmak için ne yapabiliriz?’’ sorusu öne çıkıyor. Bu kapsamda tarıma dair teknolojiyi ve global yenilikleri takip ederek, gelişen ve yenilenen dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz. İyi uygulamaları hem çalışanlarımızla hem müşterilerimizle buluşturacak adımlar atıyoruz. Tüm çalışanlarımız için konusunda uzman kişilerden eğitimler organize ediyor, üniversiteler ile ortak çalışmalar yürütüyor, Ar-Ge çalışmaları yapıyor, projeler üretiyor ve bu bilgiler ışığında bölgede tarım ile uğraşan çiftçilerimizi yönlendiriyor; faaliyet gösterdiğimiz bölgelere bir nebze ışık olmaya çalışıyoruz. Çiftliklerimizden müşterilerimize uzanan yolda toprağa düşen her damla suyu, ağaçlarımızın gelişimini, uygulamalarımızın her adımını analiz ediyor ve yetiştirdiğimiz kaliteli ve sağlıklı meyveleri dünyanın farklı coğrafyalarındaki müşterilerimizle buluşturuyoruz.
Eğitime, insanımızın gelişimine büyük önem veriyoruz. Çalışan gelişiminin her daim desteklenmesi sayesinde Anadolu Etap’ta başarı hikayelerine çok sık rastladım. İşçilikten mühendisliğe uzanan merdivenleri bu desteklerle tırmanan arkadaşlarımız bu kültürün en güzel örneklerinden. Çanakkale çiftliğimizde işçi olarak çalışmaya başlayan bir arkadaşımız önce ön lisans yaparak zirai eğitimini tamamladı; akabinde lisans ile devam edip ziraat mühendisliği bölümünden mezun oldu. Mezuniyeti sonrasında ise Denizli çiftliğimizde Çiftlik Sorumlusu olarak görev almaya başladı. Benzer şekilde özel eğitim alan teknikerlerimiz ve operatörlerimizle de pek çok başarı hikayemiz var. Bu şekilde hem insan kaynağımızda hem de tarımda eğitim seviyesini arttırıyoruz.
Çiftliklerimizde yetiştirdiğimiz her meyvede merkez ofisimizden, çiftlik çalışanlarımıza, fabrika çalışanlarımıza ve hasat yapan işçilerimize kadar her çalışanımızın fikri, emeği, duygusu var. Canlı materyalle uğraşmak doğal olarak duygusal bağ oluşturuyor işimizde. Hepimizin ağzında, gönülden söylediğimiz ‘’elimizde büyüdü buralar‘’ cümlesi var; bu cümle büyük bir emeği yansıtıyor. Bizler tüm bu insanların emeğinin verdiği bağlılıkla çalışıyoruz.
Anadolu insanına olan sorumluluklarımızı da önemsiyoruz. Hasat zamanlarında ülkemizin farklı bölgelerinden çiftliklerimize gelen binlerce mevsimlik işçiye biz ‘’misafir işçilerimiz’’ diyoruz. Misafir işçilerimizi yaklaşık 8 aylık hasat dönemi boyunca tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri lojmanlarımızda ağırlıyoruz. İşçilerimize de eğitimler veriyor; onların tecrübelerinden faydalanıyoruz. Büyükler bahçede çalışırken, işçilerimizin çocuklarını da unutmuyoruz. MİÇO (Misafir İşçi Çocukları) programımızla aileleri ile birlikte göç eden yüzlerce çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesini sağlıyoruz. Milli Eğitim Müdürlükleri ve Halk Eğitim Müdürlükleri ile çalışarak; hem taşımalı sistemle hem de çiftliklerimizde kurduğumuz kreşlerle eğitimlerine devam etmelerini sağlıyoruz. MİÇO programında geleceğimiz olan çocuklarımız için tüm ekip, hep birlikte canla başla çalışıyoruz. AgroAkademi programımızla çiftçilerimize sürdürülebilir tarım eğitimleri vererek kalifiye çiftçi sayısının artmasına destek oluyoruz.
2020 yılının başından beri tüm dünyayı etkileyen pandemiye rağmen insanımıza verdiğimiz ‘’Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Meyveler’’ sözümüzden dönmedik. Toplumun sağlıklı beslenme ihtiyacını karşılamak için sahada ve çiftliklerimizde gece gündüz çalışmaya, üretmeye devam ettik. Toplamda 30 bin dekarlık arazi üzerinde kurulu çiftliklerimizde, binlerce işçi ile yapılan hasat çalışmalarımızda bile sosyal mesafeyi koruyup, maskelerimizi takarak, hijyen koşullarını aksatmadan işimizi sürdürdük. Personelimizin sağlığını her şeyden önde tuttuk. Herhangi bir pozitif vakaya karşı karantina çadırlarımızı hazır halde tuttuk. İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarından taviz vermeden koruyucu önlemleri alarak ilerledik. Sezonumuza kış budaması ile başlayıp her bir ağacımızı ve meyvemizi sürekli takip ettiğimiz meteoroloji istasyonlarımızdan aldığımız veriler ile eksi değerlere düşen soğuk havalarda antidon sistemleri kullanarak koruduk. Dolu riskine karşı file sistemlerimizi kullandık. Zorlu iklim koşullarında tüm ekip günlerce sabaha kadar nöbet tuttuk. 11 türde 150’den fazla çeşitte meyveyi sağlıklı, kaliteli ve verimli bir şekilde yetiştirerek toplumumuza, insanımıza verdiğimiz sözü tutmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önce insan diyerek ‘’sağlıklı nesiller için sağlıklı meyveler’’ üretmeye devam edeceğiz.