Neden bilişim?
Açık bilimin tanımlamasına göre Y kuşağı olan, büyüme döneminde teknolojinin içine düşmüş ve 6 yıldır bilişim ve mühendislik dünyasının içinde aktif olarak yer alan biriyim. Bu yaz, Anadolu Grubu’nun gayrimenkul şirketi AND Gayrimenkul’de Bilgi Teknolojileri CYO (Chief Young Officer)’su olarak görev aldım.
Peki nedir bilişim ve mühendislik? Neden bilişim ve neden mühendislik?
Bana göre mühendislik, matematik ve fen bilimlerine ilgisi olan her çocuğun hayali, bilim kelimesinin tam ortası. Bilişim ise bilgi ve iletişimin kesişimi, artık dünyaya yön veren bir sektör.
Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olarak 4 yıl önce ilk mülakatıma gittiğimde karşılaştığım ilk soru: “Neden bilgisayar mühendisliğini tercih ettin?” olmuştu. O zamana kadar kafamda buna verecek çok cevabım vardı fakat o an “Çünkü sınırsız” dedim. Bir bilgisayar mühendisi istediği programı yazar, istediği gibi geliştirir, dener, yanılır, beğenmezse siler demiştim ve yanıtıma şaşırmışlardı. Sektöre yeni girdiğim bu yıllarda kısıtlanmamak, hayal gücüme bir sınır getirilmemesi, beni en çok ilgilendiren kısımdı. Şimdi ise analiz yapabilmeyi öğrenmiş biri olarak, bilişimin dünyadaki önemini, her sektörün yolunun aslında bilişimden geçtiğini, her şirketin biraz da teknoloji şirketi olmak zorunda olduğunu, dijital dönüşümün kaçınılmazlığını rahatça görebiliyorum. Bu sektörün içinde olmaktan büyük keyif duyuyorum. Sadece sektörün içinde olmayı değil sektöre yön verenlerden olmayı hedefliyorum.
Dijitalleşen yeni dünyada, yazılım ve kodlama alanları da büyüme trendlerini hızlı bir şekilde yükseltiyor. Bilişim sektörü, dünyada 5 trilyon dolar hacme ulaştı.
Ülke olarak bilişime, bilgi teknolojilerine, dijital dönüşüme bakış açımızdan kısaca bahsetmek isterim. Günümüzde, bilişime büyük ilgi gösteriyoruz. Dijital dönüşümde birden bire ortaya çıkan, kabuğunu kıran ülkeler arasında yer alıyoruz. Fakat ivme kazanmamız gerektiği gerçeği çok açık. Bilişim sektöründe dijital dönüşüm ve inovasyonun etkisiyle önden gidenle geriden gelenin arası hızla açılıyor. Bu noktada da yola çıkmak yetmiyor. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha çok nitelikli bilişimci ve daha çok istihdam gerekli.
Ülkemizde, Türkiye Bilişim Sanayiciler Derneği (TUBİSAD) verilerine göre 2013’te yüzde 12 büyüyerek 61.6 milyar TL büyüklüğe ulaşan sektörde çalışan sayısı 150 bindi, 2014 yılında sektörün eleman açığının 50 bin olduğu tahmin ediliyordu. Durum şimdi de çok farklı değil, eleman açığı kapatılmaya çalışılıyor. Bilişim sektörü, işsizliğin görülmediği, tam tersine işgücü açığının arttığı bir sektör. Özellikle sektörde kadın çalışan sayısı oldukça az.
Aslında az tanınan çok kadın var ki sayelerinde teknoloji boyut kazanmış. Ada Lovelace dünyanın ilk kadın bilgisayar programcısıdır. Hedy Lamarr günümüz Wİ-Fİ, GPS teknolojisinin kadın mucididir. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Anadolu Grubu’nun kadın bilişimci olarak çalışmak için en ideal yer olduğunu düşünüyorum. Bilgi Teknolojileri departmanında CYO (Chief Young Officer) olarak yöneticimin kadın olmasından, sunduğum her proje fikrini dünyanın en güzel fikriymiş gibi karşılamasından, iş süreçlerine dahil edilmekten ve sorumluluk alabilmekten oldukça mutluyum.
CYO tabirini kullanmışken, bu kavrama da değinmek gerekiyor sanırım; CYO Anadolu Grubu’nun üniversite öğrencileri veya yeni mezunlar için sunduğu, 2 aylık stajyerlik ile proje bazlı çalışan arasında bir kavram. İş deneyimini stajyerlikten daha çok yaşatan bir unvan. CYO olarak bir stajyerden daha çok sorumluluk alıyor, gerçek bir proje yapma fırsatı kazanıyorsunuz. Bunun yanı sıra stajyerlik gibi eğitimi ön planda tutan ve keyifli anlar geçirmemizi sağlayan, yeni ve inovatif bir unvan, CYO.
Yeni fikirlere verilen önem ve fırsatlarıyla Anadolu Grubu, mühendisliği hakkıyla yapabileceğimiz, en uçuk fikirleri tereddüt etmeden paylaşabileceğimiz bir holding. Anadolu Grubu, bana iyi ki kadın olarak bu sektördeyim dedirtti ve sektöre istihdam ve farkındalık yaratmak için çalışma motivasyonumu artırdı.
Bu yolda ilerlemeye çalışan bir bilişimci, bir kadın ve bir öğrenci olarak temennim sektörde daha çok kadın bilişimci görmek, ülkece daha fazla ve nitelikli eleman yetiştirmek. Bunları sadece dileyerek yapamayacağımızın farkında olup elimizi taşın altına koymalıyız. Unutmayalım ki artık muasır medeniyetler seviyesinin yolu teknolojiden geçiyor.