Yönetim anlayışımızın ve paydaş ilişkilerimizin temelinde her zaman insan odaklı bir bakış açısı vardır. İnsanımıza değer verir, saygı duyar, fikirlerini önemser ve destekleriz. Şirketlerimiz, kurum içi ve kurum dışı tüm faaliyet, karar ve uygulamalarında adil ve eşitlikçi bir yaklaşım benimser.
Kurum deÄŸerleri, hem paydaÅŸların beklentileri hem de kurumsal yönetiÅŸime ve hedeflere etkileri açısından, ÅŸirketler için hiç olmadığı kadar stratejik ve önemli kavramlar haline geldi. Bugün müşterilerimiz, yatırımcılarımız, ekip arkadaşımız olarak aramıza katılmaya aday gençlerimiz ve daha pek çok paydaşımız bizleri sadece ne iÅŸ yaptığımızla ya da ne üretip ne sattığımızla deÄŸerlendirmiyor. Kurum olarak var olma amaçlarımızı, nelere deÄŸer verdiÄŸimizi, nasıl bir kültür inÅŸa ettiÄŸimizi ve neyi hedeflediÄŸimizi sorguluyorlar. Kurumun çalışma prensiplerinin yanı sıra çalışanlarının davranışlarında da belirleyici olan deÄŸerler, aynı zamanda kurumun farklı konulara yaklaşımını, geliÅŸmeler karşısındaki tepkilerini ÅŸekillendiriyor. Bir noktadan sonra, faaliyet ve kararların çerçevesini belirleyen ana kriterler haline dönüşen deÄŸerler, kurumun iÅŸini nasıl yürüttüğüne etki ederek stratejik yönetimin önemli bir faktörü halini alıyor. Devamını oku →
Tarımı hem bugünün hem de geleceÄŸin sektörü olarak gördüğümü her fırsatta vurguluyorum. Bizden sonraki nesillerimiz için kuÅŸaklar boyunca bereketli topraklarımızın bize sunduÄŸu miras olan tarım sektörünü geleceÄŸe taşımak ile yükümlüyüz. Tarım, insanlığın beslenmesinde, sanayi sektörüne hammadde saÄŸlanmasında, kırsal kalkınmada, istihdam artışında ve dış ticarette döviz kazanımında çok önemli rol oynuyor. Ayrıca, Dünya genelinde açlığın ve yoksulluÄŸun sonlandırılması, gıda israfının azaltılması, çölleÅŸme ve kuraklıkla mücadele, biyoçeÅŸitliliÄŸin korunması gibi sürdürülebilirlik ile ilgili karşı karşıya olduÄŸumuz pek çok küresel sorunun ortak bir noktası olarak da stratejik öneme sahip. Devamını oku →
Ãœlke ve toplum olarak normalleÅŸme adımlarını atmaya baÅŸlamış olsak da, Covid-19 pandemisinin, hem dünyamız hem de hayatlarımız için önemli bir dönüm noktası olacağını ve hep konuÅŸulduÄŸu üzere bazı alanlarda yeni normallerin baÅŸlangıcı olabileceÄŸini öngörebiliriz. Ortaya çıkan krizin baÅŸta ekonomi olmak üzere pek çok alanda küresel anlamda kayda deÄŸer deÄŸiÅŸimleri tetiklemesi kaçınılmaz görünüyor. Åžirketler yatırım ve üretim stratejilerini baÅŸtan aÅŸağıya gözden geçirecek, çalışma koÅŸulları deÄŸiÅŸecek, bireyler, baÅŸta yeme-içme, hijyen ve saÄŸlık alanlarına yönelik olmak üzere tüketim alışkanlıklarını yeniden deÄŸerlendirecek ve buna göre ürün ve hizmetler geliÅŸtirilecek. Sürecin en başından beri iÅŸ dünyasının ne boyutta etkileneceÄŸine dair hesaplar yapmaya çalışsak da hala ucunu net göremediÄŸimiz ve uzun vadeli öngörülerde bulunamadığımız bir noktadayız. EÄŸitim ve spor baÅŸta olmak üzere toplumsal ve ekonomik aktivitelerde önemli bir duraksama olurken, pek çok sektör derinden etkilendi. Åžirketlerin kendi kendine yetebilmesinin önemi ortaya çıktı. Teknolojik altyapı ve kurumsal sürdürülebilirliÄŸin ne kadar önemli olduÄŸunu bu dönemde bir kez daha gördük. Dijital dönüşüm yepyeni bir boyut kazanacak. Sürdürülebilirlik çalışmalarında yol almış ÅŸirketlerin bunun faydasını fazlasıyla göreceÄŸi ve geride kalmış ÅŸirketlerin ise bu eksiÄŸi daha fazla hissedeceÄŸi bir döneme girdik. Verimlilik, sürdürülebilir iÅŸ modelleri, iÅŸ gücünün dönüşümü, doÄŸru ve sürdürülebilir yönetim kavramları hepimizin önceliÄŸi olacak. Devamını oku →